Özlemdi dedem gidip dönmemiş Sakarya’dan
Kaybetmişiz Niyazi Emmimi, salgında Tifo’dan

Öğüttü zaman neler neler unutamam geçmişi
Yokluk Osmanlı mirası, bükmüştü millet belini

Köyüm kırk beş hane vardı mal yetecek kadar
Uyandırırdı, serçe sesleri, abdestlikte, sıra var

Dururdu herkes namaz, açılır dam-ağıl kapısı
Nenem ocak başında, gelirdi sıra süt sağması

Pişerken süt ocakta, damda başlardı temizlik
Görevdi malları sulamak oluğa gider gelirdik

İçerken herkes çorbasını, yapılırdı iş bölümü
Büyükler tarla-bahçe kalır bize mal güdümü

Burardı içimi koşu malı olmayan çileydi gün
Sürülür tarla, eşleşir eşekle erkek batar gün

Vardı, komşu merkepleri, nenem verdi inek
Doğdu danalar büyüdü haklarıydı sevinmek

İnce bir sanattı naylon ayakkabı tamiri anla
Bilmezsen işi, gezersin her gün yalın ayakla

Bulunurdu, her evde, dikiş iğnesi-karasakız
Battı mı diken, yakıp iğneyi, dikeni çıkarırız

Kaldın mı geç, şişer dolar ayak, çekilir acısı
Yapıştır yaraya karasakız ki akıtsın matyası

Yoktu doktor hemşire, doğum köy ebesinin
Bilmezdi kimse ilaç, git nalbanta dişi çeksin

Sanmayın hikâye, yaşanan Osmanlı faturası
Dendi mi Çanakkale, gör nedir nesile mirası

Anla, ey Türk, elli yıl öncesi, yaşanan hayat
Maziye iyi bak, al dersi batmasın kıça rahat

Darbe nedir, deme sakın, Haçın bittiği gün
Sarıl İslâm’a, yaşa, dolu dolu, geçsin sözün