Geçerken, Nasrullah Köprüsü’nden, aradı gözlerim
Göremedim, omuzda urganıyla beklerdi gariplerim

Gidilirdi sabah erken, denirdi gel, iş var, anlaşalım
Taşı benim yükümü, bitirirsen işi, paraları sayalım

Adam aç,  gelmiş oradan buradan, işlerini yapacak
Bulursa işi çalışacak, bulamazsa, akşam aç yatacak

Yok ki para, olana kurban olun, memurluk saltanat
Al her ay maaşı, boyunda kravat, yok kimseye itaat

Bekler köprübaşında acizler, dükkânlarda esnafım
Gelsin bana çalışayım, uğrarsa bana doyar karnım

Oldu memurluk altın, memleketim aç, eli mahkûm
Çaresizlik vurdu yıktı, yatırım ticarette, yok ufkum

Koymadı kazananım, iki taş üst üste, hiç göremedik
Yok ki temel, yaptık paralıyı adam, düğme ilikledik

Sorun garip halkta mı, paralının parasında mı sizce?
Yapmazsa yatırım, açmaz iş kapısı, oldunuz eğlence

Burası Kastamonu, kimi kul köle, yaşar bazısı beyce
İyi düşün KATSO, dikkat et, Temek’ten söz çok ince