Ezdi Atatürk Dumlupınar’da yeşermiş ayrık otu
Tanınmasın diye, örtmüş üstü, Olimpos bulutu

Olmasaydı Yunan damarın verirler miydi ödülü
Aldıkça gavur ulufesi, oluvermiş Yunan Bülbülü

At oynattı seksen yıldır, kurmuş vesayet düzeni
İzledi Türk, Ege koynunda, anadan üryan yüzeni

Yiyip içip oynadılar sirtaki, bulunca meydan boş
Ne büyüksün Ya Rab, darbede, gösterdin nonoş

Dostundu dün devrimci-Yunan, bugün de PKK’lı
İşte, Temek’ten patentin, gavurlaşmış Türk malı

Bitirdiniz mi? Hazırda mı? Apo, Kürdistan Marşı
Duymadık, yoksa çaktırmadan aldınız mı maaşı?

Sormuş Giritli Mikis’e, dostu Livaneli, ‘Kimiz biz’?
Temek cevap, Dokuz Eylül denize döktüklerimiz

Tanır sizi Türklük bil açıkta kimliksiz kimliğiniz
Sızlatır Temek gönlü toprak meçhul şehitlerimiz

Bil, görmesin zarar diye, üstünde börtü böceğim
Atmadan ateşe odunu, alır tozunu yüce milletim

Sanma, Temek kabadır, anla, yunmuş Livaneli’m
Şarkı-türkü-masal-meselde bilin gizlidir hislerim

Titretir ruhumu, efenin diz vuruşu, inleyen ney
Horon, halay, bozlak, tezenem hey yavrum hey