Geçerken uğradı, bir akraba Hacım, dertleştik
Yudumladık çayı, bir muhabbet ki, derinleştik

Dalmış maziye Hacım, kâh ağladık, kâh güldük
Mehmet Fevzi hatırası, bir ibrettir,  düşündük

Evren darbesidir, tutuklanacakmış Muhterem
Yatırır Dr. Ahmet Sigorta Hastanesi, veremem

Çok üzülmüş Muhterem, rahatsız kalpte sorun
Çıkınca Hastaneden, demiş ki ara sıra buyurun

Geçer gönülden ziyaret, korkudan varmaz ayak
Bilir bizim günahlarımız, gidersem, nasıl yapsak

Bir namaz çıkışı, Nasrullah’ta, geldi bir akrabam
Der hadi gidelim, düştük yola, ter buram buram

İlk gidişim, heyecan dorukta, kapıdan girdik içeri
Oturur yatakta, dinler, gelmiş uzaktan misafirleri

Sarıldı eline öptü akraba, ben de hemen uzandım
Vermedi eli selamlaştık, dönüp giderken utandım

Sıvazlamış sırtım görmedim, dedi buyurun oturun
Katıldık sohbetine, diktim kulak, emirdir buyruğun

Anlatır ayet hadis, dedim içimden akraba bu senin
Sonradan düştü jeton, gör Hacı, bu hitapta nasibin

Sordu misafirlerden birisi, nasıldır ülkede gelecek
Büyüyor sıkıntılar, ne zaman mümin yüzü gülecek

Göründü ışık, seçim, doksan dokuzda, hazırlanın
Olacak ömrü kısa, asıl ışık sonrası, zafer inananın

Bekledik sabırla doksan dokuz, geldi dediği seçim
Bastım mührü tereddütsüz Üç Hilâl, ışığını seçtim

Sizce nedir, bu günler, anlat Hocam, neler olmakta
Nasıl olsun Hacım, gösterilen ışıkta nur parlamakta

Döndü darbede kader, bitirdi işi uydu, kalktı başım
Gör Türk Asrı, bir ömür, çekildi çile, işte mükâfatım

Uğurladık Hacımı, dedim sakın, ışığı, bırakmayalım
Erdi Temek murada, şükür sonsuz, güle güle Hacım