Çaldıran Hudut, 201 nolu taş, duydum silah sesi
Çıktım destek kuvvetle, yokuşta, koşu terlemesi

Kaçtı kaçakçı, çevirir erler üçyüz seksen koyunu
Yakaladım Karakaçan, gör omuzda terin suyunu

Alınca nefes, dedim, düş yanıma posta, gidelim
Kaç mermi attık, nerededir izler birlikte görelim

Topladık boş kovan, yaz kâtip, atılan üç yüz beş
Kaçakçı boş kovan, dört yüz seksen, hepsi keleş

Vardık İz Tarlası, başladı gezinme, bulduk yerini
Topla be be boku, yaptık, yaş-kuru incelemesini

Yaptı hudut bok uzmanı, düşen gösterir gerçeği
İyi anla, Temek ters giydirdi orada feleğe yeleği

Verdim akşam, vukuat raporu, dizdik koyunları
Göndermek için Gümrüğe koyduk önüne otları

Uyandım sabah ki, ışımada gün, çıkmışım dışarı
Gelmiş yaban keçisi Alikelle dağı yay boynuzları

Yıkadım eli yüzü, aldım abdest, durdum namaz
Açtım eli Rabbime, askerler içindi, edilen niyaz

İçerken sabah çayını, duruyor, heykel gibi keçi
İnanmak öyle zor ki, bil reis keçi hepsine bekçi

Sıçradı, ana karaya, reis keçi, başladı, ani telaş
Kayboldular, göz açıp kapayana, tepede savaş

Doluştu tepeye kurt sürüsü geziniyor sessizce
Denmez boşa, Ziyaret Tepesi, kaçtı ayı gelince

Dedim şükür Ya Rab, öğretirsin âlemin nizamı
Gösterme asker acısını, koruyor aziz vatanımı

Geldi posta telefon var, gittim hemen başına
Dediler, şehit Goca Bekir, düştü iş, gözyaşına

Taramış keleşle Apocu Koministler okul çıkışı
Dönmüş nevrim, unutamam o Bozkurt bakışı

Geçti, şerit gibi Bursam, İsmet, Alay, Barutçu
Ödedi bedel, bilin ki, vatanı sevmek tek suçu

Demesin kimse bana, Temek, yok dilde ölçü
Acılar, sinemde yük, görmez gözüm, bölücü

Güç ver Türk’e, Allah, ebeden ezele askeriz
Ha hudutta Mehmetçik’iz, ha Ülkücü erleriz