İzliyorum, üst kat camdan, Nasrullah Köprüsü
Ne kadar çok, gelen geçen, hoştur görüntüsü

Her elde bir telefon, takmış kimisi de kulaklık
Görmez, çarpar bir birine, herkeste bir alıklık

Üzülmemek elde mi, yaşanmada, dijital kölelik
Görmez burun dibi, çoktan gelmiş dijital esirlik

Düşünmeden yaşar olduk, kalmadı, zekâ hafıza
Sor GOGIL AMCA, yetişiyor hemen imdadımıza

Çökerse, dijital sistem, silinir paran, yok arşivler
Öder bedeli acımasız, dijitalle körleşmiş zihinler

Denirse bir gün, sistem giriş-çıkış, şu kadar dolar
Çekerse fişini, çöker devletler, deriz iyi uyuttular

Ulaşıyor yazılımla her yer, nerde-ne-nasıl olmuş
İzler dağ ve taşı, sanki haneye bağdaş kurulmuş

Yönetiyor görün, tek elden tüm insanlık Küresel
Odur ki, Temek korkusu, ödetecekler ağır bedel

Gitti elektrik, sönmüş kalorifer, gecem karanlık
Geçmez zaman, bilgisayara, bu kadar mı alıştık

Uzaklar yakın oldu, yanındaki, el oldu, bitti söz
Sanalı dost belledik, görmez ki yanındakini göz

Dedik boş ver, koparsa kopsun, inceldiği yerden
Alışkınız her hale, yeter sana Temek’le seccaden