Çocuktum küçücük, oynardık akranlarla sokakta
Çevirirdik çemberi, elde bilye, elbet top revaçta

Yağdı mı yağmur, sevinirdik hepimiz, çık sokağa
Yüzer suda kâğıt vapur, başlardık çivi toplamaya

Giderdik koşa koşa, bekler nalbur dört gözle bizi
Alınca harçlık, bakkalda gazoz, yerdik simidimizi

Yakan top, dokuztaş, saklambaç, neleri sayalım
Çıktı mı baba evden, akşama kadar ben oynarım

Vardı Gakkoş Emmi, üç dört evde karısı, görseniz
Yürürdü sokakta, hışımla, kaçışır kadınlar bilseniz

Gitti mi başlar kavga, dinle kadınlarda ağız dalaşı
Sokak dönmüş cümbüşe, sonrası öğle yemek telaşı

Geçer at arabası fayton, koşup binerdik arkasına
Fark ederse yersin kıbracı, şaklar çocuk kafasına

Dondurma, pamuk şeker, kuru simit, ne de güzel
Alırdı parası olan, yapardık kardeş payı, bize özel

Yapardık ara sıra efelik, yumruk, tekme sayılmaz
Geçti mi birkaç saat, başlar dostluk ki unutulmaz

Ne güzeldi akşamlar, toplanırdı komşular, evlerde
Anlatılır masallar, başlar muhabbet sevgi gönülde

Aldık biz sokaktan, ev denen saraydan, terbiyeyi
Verdik aldığımızı kırk yılda, bozmadık hiç seviyeyi

Öğrendik öğrettik, öğretmendik, hazırladık Temek’i
Sevdik be inanın, çok sevdik biz, canımız Türkiye’yi